Türkisch - Englisch
Definition von muhafazakarlaştırma im Türkisch Englisch wörterbuch
- conservatizing
- muhafazakâr
- conservative
Mary's mother is very conservative.
-Mary'nin annesi çok muhafazakar.
Many conservative Americans agreed with him.
-Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.
- Muhafazakâr
- standpatter
- muhafazakar
- victorian
- muhafazakâr
- Tory
- muhafazakar
- preservative
- muhafazakar
- (Politika, Siyaset) neoconservative
- muhafazakar
- (Politika, Siyaset) right-wing
- muhafazakâr
- traditionalist
- muhafazakâr
- true-blue
- Muhafazakar
- strict
- muhafazakâr
- rightist
- muhafazakâr
- conservative tutucu
- muhafazakâr
- rightwinger
- muhafazakâr
- (a) conservative
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von muhafazakarlaştırma im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Muhafazakar
- tutucu
- muhafazakar
- Tutucu: "Yeni prens halk hürriyetleri aleyhinde idi ve muhafazakârlara dayanıyordu."- F. R. Atay
- MUHAFAZAKÂR
- (Osmanlı Dönemi) f. Koruyucu
- MUHAFAZAKÂR
- (Osmanlı Dönemi) Dinî amel ve işlere muhabbet eden. Dinî inanışında sağlam olan ve değiştirmeden muhafaza eden yüksek ve sâdık insan
Relevante Übersetzungen
muhafazakarlaştırma
Silbentrennung
mu·ha·fa·za·kar·laş·tır·maResimler
Historie
Favoriten