Definition von me (as the object of a verb or preposition) im Englisch Türkisch wörterbuch
- myself
- kendim
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
-I perceive myself as my own god.
Kendimi tanıtabilir miyim?
-May I introduce myself?
- myself
- bizzat
Tom'u bizzat görmeye gideceğim.
-I'll go and see Tom myself.
Bunu bizzat halletmeliyim.
-I have to deal with this myself.
- myself
- {z} kendim, bizzat, ben: I will come myself. Kendim geleceğim./Bizzat geleceğim. I do not regard myself as a mathematician. Kendimi
- myself
- kendime
Kendime en çok ihtiyacım olduğunda neredeydim?
-Where was I when I needed myself most?
Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
-I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- myself
- ben
Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
-I bought this book for myself, not for my wife.
Bu giysiyi ben kendim yaptım.
-I made this clothing myself.
- myself
- özüme
- myself
- kendimi
Mutsuz oldum fakat kendimi öldürmedim.
-I'd be unhappy, but I wouldn't kill myself.
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
-I perceive myself as my own god.
- myself
- özüm
- myself
- özümü
Relevante Übersetzungen
Definition von me (as the object of a verb or preposition) im Englisch Englisch wörterbuch
- myself
Later I realized that the ignorant man that day was not the chief but myself.