magenverstimmung

listen to the pronunciation of magenverstimmung
Deutsch - Türkisch
f mide fesadi
mide rahatsızlığı
mide bozukluğu
Englisch - Türkisch

Definition von magenverstimmung im Englisch Türkisch wörterbuch

indigestion
hazımsızlık

Çok fazla yedikten sonra Tom hazımsızlık çekti. - The boy had indigestion after eating too much.

upset
üzmek

Onları üzmek istemedik. - We didn't want to upset them.

Kimseyi üzmek istemiyorum. - I don't want to upset anyone.

upset
{i} bozulma

Peki Tom bugün nerede? Oh, karnında bir bozulma var. - So where's Tom today? Oh, he has an upset stomach.

indigestion
(Tıp) apepsi
indigestion
(Tıp) zayıf sindirim
indigestion
(Tıp) indijesyon
upset
kahretmek
indigestion
sindirim güçlüğü
upset
tedirgin
indigestion
Sindirim güçlüğü, hazımsızlık, mide fesadı
stomach upset
Mide bozulması, mide yanması
stomach upset
mide rahatsızlığı
indigestion
(isim) hazımsızlık, sindirim güçlüğü, dispepsi
indigestion
(Tıp) Hazımsızlık, dispepsi, apepsi
upset
(isim) devrilme, alabora olma, bozulma, devirme, bozukluk, karışıklık, bozgun, beklenmedik yenilgi
upset
{s} bozulmuş, bozuk (mide)
upset
{f} altüst olmak
upset
{f} bulandırmak
Deutsch - Englisch
upset
indigestion
stomach upset
upset stomach