leinen

listen to the pronunciation of leinen
Deutsch - Türkisch
n {'laynın} r keten bezi
[das] keten bezi
ketenden, keten
keten kumaş
Englisch - Türkisch

Definition von leinen im Englisch Türkisch wörterbuch

canvas
{i} tuval

Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı. - His eyes got stuck on the canvas on the wall.

Ressam resimlerini tuvalin üzerine yapar, müzisyenlerse sessizliğin üzerine. Biz müziği sunarız, siz ise sessizliği. - A painter paints his pictures on canvas. But musicians paint their pictures on silence. We provide the music, and you provide the silence.

linen
{i} keten

Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın. - Use the highest heat settings only when you're ironing fabrics made of natural fibers like cotton or linen.

O bana yarım düzine keten mendil verdi. - He gave me a half dozen linen handkerchiefs.

canvas
{i} branda bezi, branda
canvas
{i} yelken bezi
canvas
çadır bezi
canvas
çadır
linen
keten kumaş
canvas
kanvas
leashes
tasmalar
canvas
{i} tuvale yapılmış tablo
canvas
{i} kanaviçe
canvas
{i} kanvaz
canvas
{i} yelken
canvas
(Tekstil) 1. ambalaj bezi, çadır bezi, yelken bezi 2 . kavana, kanaviçe
leads
kurşun tabaka
leads
lead sür/idare et/götür
linen
(isim) keten, bez, çamaşır