Englisch - Türkisch
Definition von lei̇sure ti̇me im Englisch Türkisch wörterbuch
- leisure time
- boş vakit
Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
-What do they do with all their leisure time?
- leisure time
- kendine ayrılan süre
- leisure time
- (Askeri) serbest zaman
- leisure time
- boş zaman
O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.
-She doesn't seem to know what to do with her leisure time.
Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
-I often spend my leisure time listening to the radio.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von lei̇sure ti̇me im Englisch Englisch wörterbuch
- leisure time
- time available for ease and relaxation; "his job left him little leisure"
- leisure time
- free time, time when one does not have to work