kulüpler

listen to the pronunciation of kulüpler
Türkisch - Englisch

Definition von kulüpler im Türkisch Englisch wörterbuch

kulüp
club

Tom can't get a drink in this club because he's underage. - Tom reşit olmadığı için bu kulüpte bir içki içemez.

I meet him at the club from time to time. - Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım.

kulüp
(Ticaret) society
kulüp
clubhouse

Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse. - Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.

kulüp
club, association, society
kulüp
clubhouse, club building
kulüp
club; clubhouse
kulüp
fellowship
Türkisch - Türkisch

Definition von kulüpler im Türkisch Türkisch wörterbuch

kulüpler arası
Birçok kulübün takımlarını karşı karşıya getiren sportif faaliyetler için kullanılır
kulüp
Spor kulübü: "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı."- Ö. Seyfettin
kulüp
Görüşmek, konuşmak, okumak, spor yapmak gibi amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer: "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir."- S. F. Abasıyanık
kulüp
Spor kulübü
kulüp
Görüşmek, konuşmak, okumak, spor yapmak gibi amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
kulüp
Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
kulüp
Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup