konferanslar

listen to the pronunciation of konferanslar
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar,Eğitim) conferences

I'm sick of conferences these days. - Bu günlerde konferanslardan bıktım.

They invite us to their conferences. - Onlar bizi konferanslarına davet ediyor.

lectures

You are sensitive about lectures. - Konferanslar hakkında hassassın.

His lectures are very long. - Onun konferansları çok uzun.

konferans
(Hukuk) conference

Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo. - Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.

The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin. - Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.

konferans
lecture

His lectures are very long. - Onun konferansları çok uzun.

His last lecture at Waseda brought down the house. - Onun Waseda'daki son konferansı evi aşağı indirdi.

konferans
{i} proceeding
konferans
(Bilgisayar) conferencing
konferans
public lecture
konferans
reading
konferans
news conference
konferans
thinkin
konferans
(international) conference
Türkisch - Türkisch

Definition von konferanslar im Türkisch Türkisch wörterbuch

KONFERANS
(Osmanlı Dönemi) Fr. Dinleyicilere herhangi bir mevzu hakkında bilgi vermek gayesiyle yapılan konuşma
konferans
Milletlerarası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı: "Hatta milletlerarası konferanslara gazetelerde adı geçebilecek, yüksek seviyeli bir konuşucu mu yollarız."- F. R. Atay
konferans
Milletler arası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı
konferans
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma
konferans
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma: "Hiçbir konferansa zevkle gittiğimi hatırlamam."- O. V. Kanık