I have no time to read books.
- Benim kitap okumak için zamanım yok.
Tom does nothing but read books on Sundays.
- Tom Pazar günleri kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmaz.
It's too dark here to read a book.
- Burası kitap okumak için çok karanlık.
Tom wants to read a book.
- Tom kitap okumak istiyor.