Türkisch - Englisch
Definition von kirazın im Türkisch Englisch wörterbuch
- kiraz
- (isim) Cherry
The cherry blossoms are at their best.
-Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.
The cherry blossoms will be out in April.
-Kiraz çiçekleri Nisan'da çıkacak.
- kiraz
- sweet cherries
- kiraz
- cherries
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
-Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
Right now, we have blueberries, blackberries, cherries, strawberries, peaches and nectarines.
-Şu anda, bizim yaban mersini, böğürtlen, kiraz, çilek, şeftali ve nektarinimiz var.
- armutun sapı var, üzümün/kirazın çöpü var demek
- to find a fault in everything
- kiraz
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) cherry, common cherry
- kiraz
- cherry#pepper
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kirazın im Türkisch Türkisch wörterbuch
- KİRAZ
- (Osmanlı Dönemi) Evmek, acele
- kiraz
- Gülgillerden bir meyve ağacı (Cerasus avium)
- kiraz
- Bu ağacın kırmızı ve beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi: "Tabaktan ikişer kiraz daha alıyoruz."- Y. Z. Ortaç
- kiraz
- Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı
- kiraz
- Bu ağacın kırmızı ve beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi
- kiraz
- Cerasus avium olarak tanımlanan,gülgillerden bir meyve ağacı
Relevante Übersetzungen
kirazın
Silbentrennung
ki·ra·zınResimler
Historie
Favoriten