kayboldun

listen to the pronunciation of kayboldun
Türkisch - Englisch
You have lost
kaybol
disappear

The snow will soon disappear. - Kar yakında kaybolacak.

Without oxygen, all animals would have disappeared long ago. - Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.

kaybol
got lost
kaybol
melt away
kaybol
(Argo) bite me
kaybol
become lost
nereye kayboldun
where did you disappear to?where did you go? where have you been?
kaybol
get lost!

I have a good sense of direction, so I don't get lost. - Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.

Wherever I may go, I will get lost. - Nereye gidersem gideyim, ben kaybolurum.

kaybol
get lost

You can't get lost in big cities; there are maps everywhere! - Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!

I am afraid that you will get lost. - Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.

nereye kayboldun
where did you disappear to