kaybetmesi

listen to the pronunciation of kaybetmesi
Türkisch - Englisch

Definition von kaybetmesi im Türkisch Englisch wörterbuch

kaybet
lose

I was beginning to lose my cool. - Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

The yen is expected to lose value against the dollar. - Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

I can't stand losing her. - Ben onu kaybetmeye dayanamam.

kaybet
{f} lost

Tom lost no time in parting with the money. - Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.

They lost no time in leaving their home. - Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.

idam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaybetmesi
attainder
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.