How much money was actually lost?
- Aslında ne kadar para kaybedildi?
He did not believe the election was lost.
- Seçimin kaybedildiğine inanmadı.
Deep beneath the ocean, the Titanic was lost to the world.
Tom never loses his cool.
- Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
I was beginning to lose my cool.
- Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
She forgave him for losing all her money.
- O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.
I can't talk with my father without losing my temper.
- Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.
Tom lost no time in parting with the money.
- Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
I have lost my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.