They went skiing during their date.
- Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
I go skiing very often.
- Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
I want to learn how to ski.
- Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
I broke my leg while skiing.
- Kayak yaparken bacağımı kırdım.
He is crazy about skiing.
- O, kayak yapmak için deli oluyor.
She likes dancing in a disco better than skiing.
- Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
I don't think Tom likes to ski.
- Tom'un kayak yapmaktan hoşlandığını sanmıyorum.
I think Tom doesn't like to ski.
- Bence Tom, kayak yapmaktan hoşlanmıyor.