Türkisch - Englisch
Definition von kışta im Türkisch Englisch wörterbuch
- kış
- winter
Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
-Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
-Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- kış
- shoo!
- kış
- wintertime
- kış
- wintry
- kış
- (Tabiat Doğa) de: Winter- winter
- kış
- wintered
- kara kışta
- in the depth of winter
- kara kışta
- in the deep of winter
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kışta im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kış
- dey
- Kış
- şita
- Kış
- şit
- kış
- Tavuk gibi kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses
- kış
- Çok soğuk hava
- kış
- Yerler iki karış kar tutmuştu."- T. Buğra. Çok soğuk hava
- kış
- Aralık ayının yirmi ikisinde başlayıp martın yirmi birine kadar süren, yılın en soğuk mevsimi
- kış
- Kuzey yarım kürede aralık ayının yirmi ikisinde başlayıp martın yirmi birine kadar süren, yılın en soğuk mevsimi: "Kıştı
Relevante Übersetzungen
kışta
Silbentrennung
kış·taResimler
Historie
Favoriten