Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

in a database, a field of a relation constrained to be unique

listen to the pronunciation of in a database, a field of a relation constrained to be unique
Englisch - Türkisch

Definition von in a database, a field of a relation constrained to be unique im Englisch Türkisch wörterbuch

key
anahtar

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu. - The mayor presented him with the key to the city.

John cebinden bir anahtar çıkardı. - John took a key out of his pocket.

key
(Bilgisayar) kiplemek sayısal
key
girmek bilgisayar
key
şifre cetveli
key
anahtarı

Tom anahtarı cebine koydu. - Tom put the key into his pocket.

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu. - The mayor presented him with the key to the city.

key
ses perdesi
key
(Ticaret) ana sanayi
key
(Ticaret) temel sanayi
key
{f} uydur
key
(to ile) daha uygun hale getirmek
key
(Spor) Basketbol sahasında pota altındaki "ampul" olarak da tabir edilen serbest atış bölgesi
key
{i} rumuz
key
perdesini
key
{i} çözüm yolu
key
key up heyecanlan dırmak
key
kilit taşını yerleştirip kemeri tamamlamak
key
{f} to -e göre ayarlamak, -e uygun duruma getirmek, -e uydurmak
key
{i} müz. anahtar
key
soruların çözüm cetvelini vermek
Englisch - Englisch
key
in a database, a field of a relation constrained to be unique
Favoriten