hesaplamalar

listen to the pronunciation of hesaplamalar
Türkisch - Englisch
calculations

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

I've been doing some calculations. - Bazı hesaplamalar yapmaktayım.

plural of calculation
hesaplama
{i} calculation

I've been doing some calculations. - Bazı hesaplamalar yapıyorum.

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

hesaplama
computation
hesaplama
(Bilgisayar) calculate

I must calculate how much money I'll spend next week. - Gelecek hafta ne kadar para harcayacağımı hesaplamalıyım.

To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth. - Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.

hesaplama
conjecture
hesaplama
compution
hesaplama
(Bilgisayar) accounting
hesaplama
compute

The scientists used an IBM mainframe computer to make their calculations. - Bilim adamları hesaplamalarını yapmak için bir IBM ana çerçeve bilgisayarı kullandı.

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

hesapla
take stock
hesapla
estimate

Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun. - İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.

hesapla
{f} estimated
hesapla
{f} calculating

The first calculating tool of mankind is called an abacus. - İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.

The abacus is a calculating tool. - Abaküs bir hesaplama aracıdır.

hesapla
compute

A computer can calculate things really quickly. - Bir bilgisayar gerçekten hızlı bir şekilde bir şeyler hesaplayabilir.

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

hesapla
{f} computing
hesapla
{f} estimating
hesapla
calculate

I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors. - Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam.

Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months. - Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.

hesaplama
(Bilgisayar) evaluate
hesapla
calculated

Tom calculated that the total would be over 900 dollars. - Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.

Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months. - Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.

hesaplama
calculation, compution
hesaplama
reckoning
hesaplama
sums
Türkisch - Türkisch

Definition von hesaplamalar im Türkisch Türkisch wörterbuch

hesaplama
Hesaplamak işi