They want, above all things, to live in peace.
- Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor.
Above all, be patient.
- Her şeyden önce, sabırlı olun.
Write your name, first of all.
- Her şeyden önce, adınızı yazın.
First of all, you should talk it over with your parents.
- Her şeyden önce onu ebeveynlerinle konuşmalısın.