harca

listen to the pronunciation of harca
Türkisch - Englisch
{f} spending

Tom seems to prefer spending most of his time alone. - Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money. - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

spend

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

{f} spent

He spent all the money that his friend had lent him. - Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

pay out
expend

The expenditure totaled 200,000 yen. - Harcama 200.000 yen'i buldu.

Expenditures must be reduced. - Harcamalar düşürülmelidir.

payout
Türkisch - Türkisch

Definition von harca im Türkisch Türkisch wörterbuch

HARCA'
(Osmanlı Dönemi) Ayakları beline varana kadar beyaz olan koyun