She is proud of her students.
- O, öğrencileriyle gurur duymaktadır.
Tom is proud of Mary.
- Tom Mary ile gurur duymaktadır.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
He takes pride in his work.
- O işinden gurur duymaktadır.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
She takes pride in her high school.
- O, lisesi ile gurur duyuyor.
She prides herself on her skill in cooking.
- Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
He may well be proud of his daughter.
- O kızı ile gurur duyabilir.