Tom yalnızca dedelerinden birini hatırlayabiliyor.
- Tom can only remember one of his grandparents.
Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
- Tom speaks French to his grandparents.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü.
- My grandfather died shortly after my birth.
Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Sende büyük büyük babalarının resimleri var mı?
- Do you have any pictures of your great grandparents?
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
- My grandfather was killed in World War II.
Bana o masalı anlatan dedemdi.
- It was my grandfather that told me that story.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
... OKAY, IF YOU'RE REFERRING TO GRANDPA, ...
... My grandpa died about five months ago and my dad and I ...