granddaughters

listen to the pronunciation of granddaughters
Englisch - Türkisch

Definition von granddaughters im Englisch Türkisch wörterbuch

granddaughter
Kız torun

O yaşlı kadın kız torununa gülümsedi. - That old woman smiled at her granddaughter.

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var. - She has an equal number of grandsons and granddaughters.

granddaughter
(isim) torun
granddaughter
{i} torun

Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var. - I have a granddaughter about your age.

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var. - She has an equal number of grandsons and granddaughters.