futbolcu

listen to the pronunciation of futbolcu
Türkisch - Englisch
footballer

The legendary footballer Diego Armando Maradona is from Argentina. - Efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, Arjantinlidir.

Tom is an old footballer. - Tom eski bir futbolcudur.

football player

The football player has made a huge mistake. - Futbolcu büyük bir hata yaptı.

Germany has good football players. - Almanya'nın iyi futbolcuları vardır.

soccer player

His brother is a famous soccer player. - Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

I'd like to become a famous soccer player. - Ünlü bir futbolcu olmak istiyorum.

futbol
soccer

Soccer is an old game. - Futbol eski bir oyundur.

She will play soccer tomorrow. - O yarın futbol oynayacak.

futbol
football

Carlos Queiroz was fired by the Portuguese Football Federation. - Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.

I play football every day. - Her gün futbol oynarım.

futbolcu olmak
(Spor) be a soccer player
futbolcu olmak
(Spor) be a footballer
futbolcu olmak istiyorum
i want to be a soccer player
futbol
footer
futbol
football game
futbol
volley
futbol
sideline
futbol
association football
futbolcular
Footballers
futbol
football, soccer
solak (futbolcu)
left-footer
Türkisch - Türkisch
Futbol oyuncusu: "Hele futbolcuları göklere çıkarmak ölçüsüzlük ve basitlikti."- H. Taner
Futbol oyuncusu
topçu
Futbol
ayak topu
futbol
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
futbol
Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu: "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım."- S. F. Abasıyanık