full of.

listen to the pronunciation of full of.
Englisch - Türkisch
pür
dolu
ridden
istilaya uğramış
full of
ile dolu

Ahır, çiftlik ekipmanları ve aletleri ile dolu. - The barn is full of farm equipment and tools.

Hayat hayal kırıklıkları ile dolu. - Life is full of disappointments.

ridden
{f} bin

Tom hiç ata bindi mi? - Has Tom ever ridden a horse?

Keşke bisikletime burada binseydim. - I wish I had ridden my bicycle here.

full of
(Fiili Deyim ) dolu olmak , tam olmak
ridden
ride git/sür
ridden
{s} istilasına uğramış
ridden
{s} akınına uğramış
ridden
f., bak. ride. s
ridden
{s} basmış
ridden
dolu
Englisch - Englisch
ridden
filled with, having a great deal or number of, penetrated with
full of.

    Silbentrennung

    full of

    Videos

    ... They're all busy looking at the screen full of data at ...
    ... Full of candy. ...
Favoriten