from side to side; beyond; transversely; on the other side; to the other side

Englisch - Türkisch

Definition von from side to side; beyond; transversely; on the other side; to the other side im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

across

{e} karşısında

Onlar, caddenin karşısındaki yeni komşuları ile arkadaş oldular. - They have made friends with their new neighbors across the street.

Sokağın karşısında bir otel var. - There's a hotel across the street.

across

boydan boya geç,-i karşıdan karşıya

across

öbür tarafa

across

karşıya

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim. - I am able to swim across the river.

Nehir karşıdan karşıya 35 metredir. - The river is 35 meters across.

across

öbür yanında

across

karsıdan karsıya

across

çapraz

Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var. - There's a convenience store diagonally across the street.

across

bir yandan bir yana

across

i karşıdan karşıya

across

{e} içinden

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim. - I'll take a shortcut across the garden.

Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı. - She darted across the house to her room and closed the door behind her.

across

edat ortasından

across

{e} öbür tarafında

Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi. - Tom waited in his car across the street from the bank.

across

(İnşaat) karşıdan karşıya

Nehirde karşıdan karşıya feribot seferleri yaparlar. - They run a ferry service across the river.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır. - The river is fifty yards across.

across

edat çaprazvari

across

come across with dili istemeyerek vermek

across

across karşısı

across

{e} ortasından

Englisch - Englisch

Definition von from side to side; beyond; transversely; on the other side; to the other side im Englisch Englisch wörterbuch

across

Silbentrennung

from side to side; beyond; transversely; on the oth·er side; to the oth·er side