frequently, many times

listen to the pronunciation of frequently, many times
Englisch - Türkisch

Definition von frequently, many times im Englisch Türkisch wörterbuch

often
sık sık

Sık sık Londra'ya giderim. - I often go to London.

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - She often eats breakfast there.

often
sıkça

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor. - We often hear about an energy crisis these days.

often
çoğunlukla

Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor. - From my own experience, illness often comes from sleeplessness.

Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir. - A totally ordered set is often called a chain.

often
çoğu

Zenginler çoğu kez pintidirler. - The rich are often misers.

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

often
çoğu kez

Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar. - Tom and his friends often play cards until after midnight.

Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm. - I've often seen him bullied.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
Englisch - Englisch
often