Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
 - Could you put it in a shopping bag for me?
Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
 - Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
 - I only use biodegradable bags.
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
 - Could you put these bags in the trunk?
Ona çantamızı taşıttık.
 - We got him to carry our bag.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
 - He attached a label to the bag.
He headed back to the bag.