25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
- I've got to take my library books back before January 25th.
Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.
- Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January.
Her pazar kiliseye giderim.
- I go to church every Sunday.
Her pazar tenis oynardı.
- She used to play tennis every Sunday.
Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
- You don't go to school on Sunday, do you?
Genellikle pazar günü bütün günü boş boş geçiririm.
- I usually spend the whole day idly on Sunday.
Onunla ocak ayında tanıştım.
- I met him in January.
Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
- Tom told Mary that he had seen John in January.