Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

existing as a part or portion; incomplete

listen to the pronunciation of existing as a part or portion; incomplete
Englisch - Türkisch

Definition von existing as a part or portion; incomplete im Englisch Türkisch wörterbuch

partial
{s} taraflı

Oyun sadece taraflı bir başarıydı. - The play was only a partial success.

Tarafsızlık bile taraflıdır. - Even impartiality is partial.

partial
kısmi

Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde. - There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.

O, sadece kısmi bir başarıydı. - It was only a partial success.

partial
kısma ait
partial
{s} kısmi; kısmen etkili
partial
bölümlü

Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir. - Lunar eclipses can be total or partial.

partial
{s} tam olmayan
partial
bölümsel
partial
düşkün

Çikolatalı keke düşkündür. - She is partial to chocolate cake.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

partial
tikel
partial
(İnşaat) kasmi
partial
yanlı/kısmi
partial
kısmen etkili olan
partial
meyilli

O, tatlılara meyillidir. - She is partial to sweets.

partial
tarafgirlikle
partial
bir tarafı tutarak
partial
taraf tutan
partial
(Tıp) Tam olmayan, bütününü kapsamayan, kısmi
partial
partial eclipse astr
partial
tarafgir
Englisch - Englisch
partial

So far, I have only pieced together a partial account of the incident.