entzückend

listen to the pronunciation of entzückend
Englisch - Türkisch

Definition von entzückend im Englisch Türkisch wörterbuch

adorable
tapılası
charming
çekici

O, kendini yeterince çekici olarak düşündü. - He thought of himself as being charming enough.

Ne çekici bir kızsın! - What a charming girl you are!

charming
{s} alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

charming
{s} büyüleyici

Tom büyüleyici ve dayanılmaz. - Tom is charming and irresistible.

Kate kız kardeşi kadar büyüleyici. - Kate is as charming as her sister.

adorable
şirin

O kedi yavrusu çok şirin. - That kitten is so adorable.

Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu. - Mary looked adorable and cute in her Halloween costume.

adorable
{s} tapılacak
adorable
çok güzel ve sevimli
adorable
sevimli

Senin çocukların sevimli. - Your kids are adorable.

Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu. - Mary looked adorable and cute in her Halloween costume.

adorable
çekici

Tom sadece çok çekici. - Tom is just adorable.

adorable
{s} çok güzel

Tom'un bana bakış tarzı çok güzeldi, ben sadece hayır diyemedim. - The way Tom looked at me was so adorable, I just couldn't say no.

O çok güzel bir kadın. - She is an adorable woman.

adorable
tapınılacak
charming
{f} büyüle

Kate kız kardeşi kadar büyüleyici. - Kate is as charming as her sister.

O büyüleyici bir kadındır. - She is a charming woman.

adorable
sevilmeye layık/çekici
charming
(sıfat) çekici, büyüleyici, cazibeli, sevimli, hoş, alımlı