Türkisch - Englisch
Definition von en geniş im Türkisch Englisch wörterbuch
- widest
The river is widest at this point.
-Nehir bu noktada en geniştir.
This river is the widest in Europe.
-Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.
- largest
France is the largest country in Western Europe.
-Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.
Asia is the largest and most populated of the world's continents.
-Asya, dünya kıtalarının en geniş ve en kalabalığıdır.
- broadest
- (Tıp) latissimus
en geniş
Silbentrennung
en ge·nişResimler
Favoriten