emekli ol

listen to the pronunciation of emekli ol
Türkisch - Englisch
{f} retiring

My father is retiring next spring. - Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.

Do you ever think about retiring? - Hiç emekli olmayı düşünüyor musun?

{f} retired

With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired. - Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.

When John retired, his son took over his business. - John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.

retire

People rarely come to see you once you are retired. - Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

Tom was named the head of the organization after the director retired. - Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.