Tom took off his coat and gloves.
- Tom paltosunu ve eldivenlerini çıkardı.
Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.
- Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
These gloves kept her hands warm.
- Bu eldivenler onun ellerini sıcak tuttu.
A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
- Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
These gloves kept her hands warm.
- Bu eldivenler onun ellerini sıcak tuttu.
Their gloves are not in pairs.
- Onların eldivenleri çift değil.
The boy wears mittens during cold weather.
- Çocuk soğuk havalarda eldiven giyer.
Cotton mittens will prevent the baby from scratching her own face.
- Pamuk eldivenler bebeğin kendi yüzünü tırmalamasını önleyecektir.