He has a good knowledge of Japanese religion.
- O Japon diniyle ilgili iyi bir bilgiye sahiptir.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
Buddhism is a religion founded by the Indian Shakyamuni.
- Budizm Hintli Şakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
Science is not a religion.
- Bilim bir din değildir.
Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
- Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
We blew up a huge rock with dynamite.
- Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
I've lost my religious faith.
- Dinsel inancımı yitirdim.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
- O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.