Bush respects all religions.
- Bush bütün dinlere saygı duyuyor.
Certain religions are against organ donation.
- Bazı dinler organ bağışına karşıdır.
Making money is his religion.
- Para kazanmak onun dinidir.
He got religion on his deathbed.
- O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
What's the difference between a religion and a cult?
- Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
Is Buddhism a religion or a philosophy?
- Budizm bir din midir yoksa bir felsefe mi?
We blew up a huge rock with dynamite.
- Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
- Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
I've lost my religious faith.
- Dinsel inancımı yitirdim.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.
That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
- O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.