Türkisch - Türkisch
Definition von dilsizler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Dilsiz
- tat
- Dilsiz
- (Osmanlı Dönemi) GÜNG
- dilsiz
- Ses çıkarmayan, sessiz olan (kimse)
- dilsiz
- Konuşma engelli, ahraz
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Englisch
Definition von dilsizler im Türkisch Englisch wörterbuch
- dilsiz
- mute
Tom is deaf and mute.
-Tom sağır ve dilsizdir.
He's blind, deaf and mute.
-O kör, sağır ve dilsiz.
- dilsiz
- dumb
She was blind, deaf, and dumb.
-O, kör sağır ve dilsizdi.
The poor child was born deaf and dumb.
-Zavallı çocuk sağır ve dilsiz doğdu.
- dilsiz
- speechless
I'm almost speechless.
-Ben neredeyse dilsizim.
What I saw left me speechless.
-Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı.
- dilsiz
- (Konuşma Dili) silent, not speaking
- dilsiz
- inarticulate
- dilsiz
- dumb, mute; silent, taciturn
- dilsiz
- dumb, mute
- dilsiz
- voiceless
- dilsiz
- dummy
Relevante Übersetzungen
dilsizler
Resimler
Historie
Favoriten