dilemedikçe

listen to the pronunciation of dilemedikçe
Türkisch - Englisch
willeth
Third-person singular simple present indicative form of will
archaic third-person singular of will
dile
{f} wish

There were times when Tom wished he hadn't married Mary. - Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

It's an American tradition to make a wish on your birthday. - Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

dile
{f} wished

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

Everybody wished he had been elected governor. - Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.

dile
invoke
dile
{f} wishing

I named my daughter Nairu wishing her long life. - Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.

Wishing you a magical and memorable Christmas! - Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!

dile
verbalized
dile
beg

Tom was beginning to wish he had stayed in the navy. - Tom donanmada kalmış olmayı dilemeye başladı.

I must beg your pardon. - Ben sizden özür dilemeliyim.

dile
articulates
Türkisch - Türkisch

Definition von dilemedikçe im Türkisch Türkisch wörterbuch

DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek