It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
If you go near a camel, you risk being bitten.
- Eğer bir deveye yaklaşırsanız, ısırılmayı göze alırsınız.
Giant pandas live only in China.
- Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
This car has a huge engine.
- O araba dev bir motora sahip.
The huge tanker has just left the dock.
- Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
A colossal earthquake ripped through the city.
- Devasa bir deprem şehrin içinden yardırıp gitti.
What a colossal waste of time!
- Ne devasa bir zaman kaybı!
Layla thinks that dingoes are huge monsters.
- Leyla dingoların devasa canavarlar olduğunu düşünüyor.
It's a monster storm.
- Dev gibi bir fırtına.