defekte

listen to the pronunciation of defekte
Englisch - Türkisch

Definition von defekte im Englisch Türkisch wörterbuch

glitches
küçük teknik problem
bugs
(Bilgisayar) programdaki hatalar
defects
kusurlar

Hamilelik sırasında alkol içmek doğum kusurlarına neden olabilir. - Drinking alcohol during pregnancy can cause birth defects.

bugs
böcek

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Tom böcek yakalamada çok iyidir. - Tom is very good at catching bugs.

bugs
hatalar

Web sitelerinin hataları olabileceğini bilmiyordum. - I didn't know that websites could have bugs.

Bugün biz ayrılmadan önce tüm hataların onarılması gerekir. - All bugs should be fixed today before we leave.

deficiencies
eksiklikler
failures
başarısızlıklar

Sami'nin iş başarısızlıkları vardı. - Sami had business failures.

O zaten başarısızlıklarının üstesinden geldiğini söylüyor. - He says he has already overcome his failures.

Deutsch - Englisch