Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Geminin bir işaretli listesi vardı.
- The ship had a marked list.
Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
- The cattle are marked with brands.
Takvimimde doğum gününü işaretledim.
- I marked your birthday on my calendar.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.
Onlar arasında belirgin bir fark var.
- There is a marked difference between them.
The eighth century BC saw a marked increase in the general wealth of Cyprus.