boşandırma

listen to the pronunciation of boşandırma
Türkisch - Englisch

Definition von boşandırma im Türkisch Englisch wörterbuch

boşan
get divorced

Tom and Mary decided to get divorced. - Tom ve Mary boşanmaya karar verdi.

Tom and Mary are planning to get divorced. - Tom ve Mary boşanmayı planlıyorlar.

boşan
got divorced
boşan
get a divorce
boşan
{f} divorced

Tom hasn't seen Mary since they got divorced. - Tom boşandıklarından beri Mary'yi görmedi.

He's been divorced for 2 years already. - Onlar boşanalı zaten iki yıl oldu.

boşan
{f} divorce

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.

For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first. - Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

boşandırmak
to cause or allow (a couple) to get a divorce
boşandırmak
to grant a divorce to (a couple)
Türkisch - Türkisch
Boşandırmak işi veya durumu
boşandırmak
İstekleri üzerine kanunlara uyarak ayırmak
boşandırmak
Boşanmasını sağlamak