We can save you some time.
- Seni bir ara kurtarabiliriz.
He stayed there some time.
- O, bir ara orada kaldı.
I'd like to come around to your house sometime.
- Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.
I'll drop in on you sometime in the near future.
- Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.