Deutsch - Türkisch
Definition von bestrafung im Deutsch Türkisch wörterbuch
- en {bı'ştra: fung} e cezalandırma
- [die] ceza
- en. e. bı'ştra: fung cezalandırma
Englisch - Türkisch
Definition von bestrafung im Englisch Türkisch wörterbuch
- punishment
- ceza
Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.
-Tom certainly hadn't done anything that deserved that kind of punishment.
Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.
-The prouder the individual, the harsher the punishment.
- correction
- {i} düzeltme
Bazı düzeltmeler yaptım.
-I made some corrections.
Düzeltme için teşekkürler.
-Thanks for the correction.
- punishment
- (Osmanlıca) tecziye
- correction
- ceza
- punishment
- zarar verme
- punishment
- cezalandırma
Bireysel suçların sonucunun ortak cezalandırma olması gerekir.
-The consequence of individual crimes should be collective punishment.
- correction
- {i} cezalandırma
- correction
- (Askeri) DÜZELTME: Bilgideki bir hatanın duyurulmuş olduğunu ve düzeltilmiş bilginin bunu takip edeceğini belirtmek üzere kullanılan bir muhabere ön kelimesi
- correction
- {i} tashih
- correction
- cezalandırma/düzeltme
- correction
- {i} doğrulama
- correction
- {i} düzeltme, tashih, ıslah
- punishment
- {i} sert davranma
- punishment
- {i} hırpalama
- punishment
- {i} yüklenme
- punishment
- {i} eziyet
Relevante Übersetzungen
Deutsch - Englisch
Definition von bestrafung im Deutsch Englisch wörterbuch
- punishment
- penalisation
- condemnation (to a punishment)
- correction
- penalization
- Die Bestrafung bestand aus zehn Stockschlägen.
- The punishment was ten strokes of the cane
- Vollstrecker (einer Bestrafung)
- punisher
- jdm. eine Geldbuße/Bestrafung/Strafe auferlegen
- to inflict a fine/punishment on somebody
- kielholen (Bestrafung auf See)
- to keelhaul
Relevante Übersetzungen
bestrafung
Resimler
Historie
Favoriten