Yağmur yağar ve ağaçları nemlendirir.
- The rain falls and moistens the trees.
Tom dudaklarını nemlendirdi.
- Tom moistened his lips.
Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
- No one can dry another's tears without wetting his own hands.
Ben mendilimi ıslatıyorum.
- I am wetting my handkerchief.
Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
- No one can dry another's tears without wetting his own hands.