be quiet.

Englisch - Türkisch

Definition von be quiet. im Englisch Türkisch wörterbuch

{i} tıpa

Kasadaki Tom'un aldığı şarap şişelerinin yarısı tıpalandı. - Half of the bottles of wine in the case that Tom bought were corked.

Şişe tıpalandı ve mahzende bir rafa konuldu. - The bottle was corked and put on a shelf in the cellar.

cork

{i} mantar tapa, mantar

cork

{i} mantar

Mantarı serbest bıraktı. - He released the cork.

Tom şişeden mantarı çıkardı. - Tom pulled the cork out of the bottle.

be quiet

sessiz ol

Tom Mary'ye sessiz olmasını söyledi. - Tom told Mary to be quiet.

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler. - I told the children to be quiet, but they just kept on being noisy.

{f} mantarla kapa

(şişe/vb.) mantarla tıkamak

Be quiet

sessiz olmak

Please be quiet, baby is sleeping.

cork

{f} kara mantarla siyahlaştırmak

cork

{f} mantarla tapalamak

cork

mantarla kapamak tıpalamak

cork

{f} mantarla tıkamak

cork

{i} mantar meşesi kabuğu

cork

(isim) mantar, mantar meşesi kabuğu; tıpa, tıkaç

cork

cork oak dış kabuğundan şişe mantarı yapılan bir cins meşe ağacı

cork

{f} tıpalamak

cork

{i} (mantarmeşesinin kabuğu olan) mantar

Englisch - Englisch

Definition von be quiet. im Englisch Englisch wörterbuch
Quiet.: soft
I could hear the soft rustle of the leaves in the trees.
To be quiet.: cork
He was so loud I told him to cork it.
To be quiet.: keep it down
Would you guys keep it down in there? I'm trying to sleep.
be quiet: be silent, Shut up!
be quiet: refuse to talk or stop talking; fall silent; "The children shut up when their father approached"
be quiet: silence