b arut

listen to the pronunciation of b arut
Türkisch - Türkisch

Definition von b arut im Türkisch Türkisch wörterbuch

BARUT
(Osmanlı Dönemi) Mc: Çabuk kızan, şiddet ve hiddete kapılan
BARUT
(Osmanlı Dönemi) yun. Güherçile ile kükürt ve kömürden mürekkeb, alev alıcı bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateşli silahlarda ve taş kırmak gibi işlerde kullanılır
BARUT
Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı, katı madde
barut
Potasyum nitrat, toz odun kömürü ve kükürt karışımı
Türkisch - Englisch

Definition von b arut im Türkisch Englisch wörterbuch

barut
(Askeri,Avcılık) gun powder
barut
gunpowder

The Americans had very little gunpowder. - Amerikalıların çok az barutu vardı.

The Spanish soldiers used smokeless gunpowder. - İspanyol askerleri dumansız barut kullanırdı.

barut
gunpowder; powder keg
barut
quick to anger person
barut
{i} powder

The Middle East is still considered a powder keg. - Orta Doğu hâlâ barut fıçısı olarak kabul ediliyor.

No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free! - Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!