böceğim

listen to the pronunciation of böceğim
Türkisch - Englisch

Definition von böceğim im Türkisch Englisch wörterbuch

böcek
beetle

Follow me! Echo's mother called out. Let's find some yummy beetles for breakfast. - Beni takip et! Echo'nun annesi seslendi. Kahvaltı için birkaç nefis böcek bulalım.

Beetles, butterflies and cockroaches are insects. - Kın kanatlılar, kelebekler ve hamamböcekleri, böcektirler.

böcek
insect

My hobby is collecting insects. - Benim hobim böcek toplamaktır.

What insects have you eaten? - Hangi böcekleri yedin.

böcek
bug

I got a bug in my eye and I can't get it out. - Gözüme bir böcek kaçtı ve onu çıkaramıyorum.

Whenever I leave my window open, bugs fly into my room. - Her ne zaman penceremi açık bıraksam, böcekler odama uçuyorlar.

böcek
bugging device
böcek
louse
böcek
lobster; crayfish
böcek
insect, beetle, bug " haşere; (denizde) crayfish
böcek
varmint
böcek
{i} crawler
böcek
bugs

Tom is very good at catching bugs. - Tom böcek yakalamada çok iyidir.

Whenever I leave my window open, bugs fly into my room. - Her ne zaman penceremi açık bıraksam, böcekler odama uçuyorlar.

böcek
ınsect
böcek
bug; insect
böcek
beetle; crawler; lobster
Türkisch - Türkisch

Definition von böceğim im Türkisch Türkisch wörterbuch

Böcek
haşere
böcek
Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklara verilen ad: "Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum."- O. Pamuk. İstakoza benzer, uzunluğu 30-40 cm kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı
böcek
Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere
böcek
insect
Böcek
momol
Böcek
böcü
böcek
Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklara verilen ad
böcek
İstakoza benzer, uzunluğu 30-40 cm kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı
böcek
Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı