azrar taqlatt tizuleg

listen to the pronunciation of azrar taqlatt tizuleg
Englisch - Türkisch

Definition von azrar taqlatt tizuleg im Englisch Türkisch wörterbuch

necklace
{i} kolye

Tom Mary'nin evine girdi ve onun inci kolyesini çaldı. - Tom broke into Mary's house and stole her pearl necklace.

Jane'in kolyesi onun büyük annesinden bir hediyedir. - This necklace of Jane's is a gift from her grandmother.

necklace
gerdanlık

Bu gerdanlık bir aile yadigarı. - This necklace is a family heirloom.

Karısını sevindirmek umuduyla, Tom ona güzel elmas bir gerdanlık aldı. - Hoping to cheer up his wife, Tom bought her a beautiful pearl necklace.

necklace
(Tıp) Boynu gerdanlık şeklinde şeklinde saran patolojik oluşum
necklace
(Mimarlık) boğmuk
Englisch - Englisch
necklace