O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir.
- She is eager to live in Australia.
Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?
- What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?
Avustralya bayrağını değiştirmemiz gerekiyor mu?
- Should we change the Australian flag?
Tom vize almak için Avustralya büyük elçiliğine gitti.
- Tom went to the Australian embassy to get a visa.
Tom'un Avustralyalı aksanı yok.
- Tom doesn't have an Australian accent.
Onun aksanından tanıdığım kadarıyla o bir Avustralyalıydı.
- He was an Australian, as I knew by his accent.
There’s not much more Aussie than a meat pie at the footy.