auf lager

listen to the pronunciation of auf lager
Deutsch - Türkisch

Definition von auf lager im Deutsch Türkisch wörterbuch

auf Lager haben
Stokta bulundurmak
Auflager
n techn. dayak, yatak. mesnc; -niatt / day kuvveti
Englisch - Türkisch

Definition von auf lager im Englisch Türkisch wörterbuch

available
{s} mevcut

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil. - We are sorry, the person you are trying to contact is not available.

available
müsait

Belediye Başkanı şimdi müsait değil. - The mayor is not available now.

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

available
{s} var

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

available
{s} geçerli

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

Bu daktilo kullanılabilir mi? - Is this typewriter available?

available
{s} hazır

Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız? - Are you available next week for a follow-up interview?

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

available
olası