Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu.
 - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.
Mümkün olduğu kadar tünellerden kaçınmaya çalışacağım.
 - I will try to avoid tunnels as much as possible.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
 - My brother eats twice as much as I do.
Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor.
 - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.
Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar.
 - When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.
Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin.
 - Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.
Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor.
 - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
 - He earns three times as much as I do.
Benzin deposu patlayacak.
 - The gas tank is going to explode.